Yaşa...
Tüm güzelliği ile yaşamaya odaklan

Tüm güzelliği ile yaşamaya odaklan hayatı...
Eskide kalan hiç birşey yeniden aynı şekilde yaşanamaz. Ne sen ne de geçmiş olan, aynı yerde değildir artık... Sana koşan heyecanlara, yeni doğuşlara, her anın sevgiye açılan olasılıklarına izin ver.
İnsan, hayatın akışına, varoluşun dengesine teslim olmadığı zaman geçen ve bitenleri dert edinir. Bu en büyük dirençtir. Kendini suçlu kusurlu görür, eskide kalanı haklı çıkarmaya çalışır ve yeni bir ümitle her şeyin yeniden yaşanması hayaliyle kendini bloke eder. Oysa ne haklı ne de suçlu var ortada... Yaşanması gereken yaşandı ve bitti...
Kaçıyor hayat uyan...
Vakti geçen, çürüyen meyve, yenmeyeceği gibi vakti geçen, görevi tamamlanan bir deneyime yeniden can verme çabası kendini bir hücreye hapsetmek gibidir. Ve daha büyük yaralar açabilir. Zira öğretiyi almadığında aynı şeyleri defalarca yaşarsın.
Ve unutma kimse sen bırakmadığın sürece sahneden çekilmez. Ayağındaki bağları sök, geçmişi, ölüyü beslemek yerine yeniden meyve vermeye bırak kendini... Verimli topraklara, parlayan güneşe, temizleyen yağmura izin ver ki gönüldeki kabukları kaldırsın senin için...
Mutluluk büyük bir çabayla ayakta tutulmaya çalışılan birşey değildir. Mutluluk kendinden vererek kendini tatmin etmek de değildir. Mutluluk sahip olmak da değildir. Mutluluk basitçe, elindekilerin farkında olarak şükretmeyi, sevmeyi , paylaşmayı hissetmektir.
Birlikte olan herşeyin içinde enerji yükselir. Bu yüzden bir ilişki enerjini tüketmemeli aksine yükseltmeli... Tükenen enerjinin tek kaynağı ilişkilerde Biz olmak yerine Ben olmak kaygısı değil mi?
Boşlukları beslemeye dayanan hiç bir ilişki meyve vermez, aksine hüsranla biter. Çorak toprağa döner. Besleyeni de besleneni de bitirir zira beslenen beslenmek için aşırı fedakarlık yaparak borçlandırır besleyen ise altında kaldığı ağırlığı kaldırmak için çabalar ve tükenir. İlişkilerini daima sevginin bütünlüğü ile değerlendir bölmeden... Şefkatle yaşa, kendini ifade et ve yaşam gücünü koru... Koşulsuzca paylaşmaya odaklan, saygı ve anlayışla kucakla herşeyi...
Acılarla kopulan ayrılıkların ardından hayata güvenle bıraktığın geçmiş, hayatına doğan yeni güneşle daha önce bitmiş olana "iyi ki bitti" dedirtir. Ne büyük bir hediyedir bu yüzden gidenler ...
Unutma, varlığını acıtanları bıraktığında varlığına şifa olanların sahnesi başlar. Kendi değerini kıymetini bilirsen akışa güvenirsin. Yaratıcı daima bizi korur da ancak, nefsini bilene afiyet gelir. Mesele bırakmayı bilmekte...
Yağmur damlalarıyla temizlenen toz, kir gibi sen de gönülden akan sonsuz sevginin saflığı ile tertemiz bir sayfa aç kendine, ve unutma ne giden ne gelen senden ayrı değil gönülde, roller değişse de... Hepsi sen, hepsi senin içinden...
Sevgiyle,
14 Ağustos 2017 , Gamze Sağıroğlu




